Gunaydin, simdi bu kiz neden 3 dilden bu tamlamalari yazdi diye dusunuyor olabilirsiniz. Hemen soyleyeyim, ucu de benim yasadigim sehirdeki cok guzel bir mahalleyi tanimliyor.
Malumunuz yaklasik 4 yildan beri Iskece- Xanthi'de yasiyorum. Tipik bir Yunanistan sehri diyemem ama kesinlikle tipik bir Trakya sehri. Sirtini ormana yaslamis, yuzunu denize donmus hem yesili hem maviyi bir arada bulabileceginiz gercekten cok guzel bir yer. Gumulcine- Komotini'den sonra Bati Trakya'daki en kalabalik Turk azinligin burada yasamasi, beraberinde kulturel olarak da bir zenginlik getiriyor.
Ilk geldigimde merak etmistim Xanthi ne demektir diye. Yunanca'da "xanthia, xanthos" sarisin anlamina geliyormus. Peki neden bir sehre sarisin desinler ki? Megerse burada yetistirilen tutun yuzundenmis. Turkce adi olan "Iskece" 'nin ise "eskice"'den geldigi rivayet ediliyor.
Tutun olayina donersek; eski zamanlarda tutun buradaki koylulerin bas gelir kaynagi imis. Ucsuz bucaksiz tarlalarda tutun yetistirilir, hasat zamaninda da "kirilip " sira sira dizilirmis. Sehirdeki zengin tutun tuccarlari da bunu pazarlarmis. 1800'lu yillarin sonundan 1900'lu yillarin ortasina kadar bolgenin en zengin sehirlerinden biri olmasi sasilir degil. Zamanin cok unlu tutun tuccarlarindan bir ailenin evi de etnografya muzesine cevrilip sehrin zengin tarihine dair tum ayrintilari - yasanmisliklariyla - saklanmis. Bu muhtesem muze- eve daha sonra baska bir yazida uzun uzun deginecegim.
Sehir buyudukce ovaya dogru yayilmis ama palia poli ,eski tutun tuccarlarinin bakinca ic gecirilesi evleriyle bir kartpostal gorunumunde yasamaya devam ediyor. Eski evler bir sure kaderlerine terkedilmis ama daha sonra Avrupa Birligi evlerin restorasyonlarinin yapilmasi icin fon saglayinca tekrar eski ihtisamlarina kavusmuslar.
Sonucta sehir her yaz sonunda duzenlenen bir festivale adini vermis ve hala sayisiz turisti kendine cekiyor.
Ne mi yapilir bu festivalde? Sokaklara atilan masa- sandalyelerde keyifle yemekler yenir, tum sehri mangal dumani sarar, muzige eslik edip halay ceken- dans edenler o kadar fazladir ki pistlerde yer kalmaz.
Cesitli unlu- unsuz muzisyenler, gruplar bu buyulu eski sehrin meydaninda bedava konserler verirler..
Ilk geldigimde bu guzellige kapilip kafam havada, ellerim fotograf makinasinin deklansorunde o kadar cok gezdim ki sonradan kece isine basladigimda kafamda bir ampul yandi. "Neden ben bu guzellikleri keceye islemiyorum ki?" Sonunda soyle bir duvar panosu ortaya cikti. Yaparken cok keyif aldigim bu Palia Poli serisine devam edecegim sanirim.
Bu fotografa bakarken sunu hayal ediyoruz : Sicak bir yaz ogleden sonrasi. Ogle yemekleri yenmis ve sonrasinda herkes sekerleme yapmak icin evlerine cekilmis. Duyulan tek ses ara sira vizildayan sinekler. Havanin sicakligindan evin penceresi acik birakilmis ve pencerenin tulu nazlica disari dogru uzanivermis. Bir saate kadar evin ahalisi uyanacak ve icilen kahvenin sonrasinda pervazdaki cicekler sulanacak ortalik mis gibi islak tas- toprak kokacak..
Iyisi mi ben sizi bu guzel hayalle basbasa birakayim ...